Resmen Yarak Hastası Oldum! (5) (Elif 23 Y., İstanbul)
Aradan bir haftaya
yakın zaman geçmesine rağmen Eyüp'ten evle ilgili bir haber
alamamıştım. Ben Hamit abinin yaratabileceği zor durumdan kurtulmak
için acele ediyordum, ama Eyüp'e durumumu da tam olarak
anlatamadığımdan da ısrarcı olmak istemiyordum.
Bu arada yine
amım karıncalanmaya başlamıştı. Sevişmem,
amımı güzelce siktirmem lazımdı. Bu sefer önceliği Eyüp'e
verecektim. Akşam onunla buluşup sevişecektim, hem ev işini
de konuşurum diye düşündüm. Aradım, telefonunu açmadı,
mesaj attım akşama buluşalım diye. Sonra da evi
toparladım, kendi bakımımı yaptım. Akşama her
şey hazır olmalıydı. İşlerimi halledip giyinmeye
koyuldum. İnce bir sutyen taktım, çünkü Eyüp öyle seviyor, elini
attığında göğüslerimi hissetmek istiyormuş. Ona uygun
bir tanga külot giydim. Dizim hizasında bir etek ve gömlekle tamam
olmuştum, üzerime parkamı alıp evden çıktım, işe
gittim. Bir ara Eyüp aradı, derste oluğu için telefonuna bakamamış,
"İş çıkışına gelirim." dedi.
İşyerinde
akşamı zor ettim. Arkadaşlarım takılıyordu,
"Kız ne yangın çıktın sen! Eskiden sessiz sakin bir
şeydin, birden yaşama sevinci geldi, meğer senin ilacın
belliymiş!" diye. Tabi onlar benim sadece Eyüp'le seks
yaptığımı düşünerek böyle diyorlardı. Birkaç
hafta önce bana böyle birşey söyleseler bir daha yüzümü kaldırıp
onlara bakamazdım, ama şu an onlarla beraber gülüp, esprilerine
katılıyordum. Benim seksle böylesine içli dışlı olmam
genel olarak yaşantımı da etkilemiş, okulda ve
işyerinde de daha neşeli ve canlı birisi olmuştum,
kıpır kıpırdım. Sadece kızlara karşı
değil tabi erkeklere karşı da tavırlarım daha rahat ve
samimiydi.
Akşam Eyüp
göründü. Kızlara her ne kadar susun desem de, esprileri Eyüp'e kadar
duyurdular. Hatta kızlardan biri, "Enişte, şu
kızı ihmal etme, bak senle birlikte olduğu zaman yüzü
gülüyor!" dedi, o daha lafını bitirmeden diğer
kızarkadaşım, "Birlikte olmak derken?" deyince,
kahkahayı basarak kaçtılar. Neyse, biz çıktık. Eyüp,
"Ne oluyor?" diye sordu. Ben de anlattım, "Son zamanlarda
daha neşeli ve canlıymışım, onlardan bunun
altında yatan nedenin sevişmek olduğunu
söylüyorlar!" dedim. Eyüp, "Öyle mi peki?" diye sordu.
"Bilmem, akşam bir deneyelim, sabaha daha neşeli olursam
ondandır!" diye cevap verdim, gülüştük.
Yemeği
dışarda yiyelim, evde yemekle uğraşmayalım diye
kararlaştırdık ve bir Fast Food restoranında birşeyler
yedik. Eyüp sanki biraz durgun gibiydi. Ben onu güldürmeye
çalışıyordum. Acaba evle ilgili konuda arkadaşları
olumsuz cevap verdiler de bana birşey diyemiyormuydu? O yüzden
olabileceğini düşünüp ev konusu hiç açmadım. Benim eve gitmek
için yola çıktığımızda aklıma kötü kötü
şeyler gelmeye başladı. Ya Hamit abi beni kolluyorsa, orda
sarkmaya, laf atmaya kalkarsa, ya da eve gelecek olursa ne yaparım diye.
"Aşkım, bizde rahat ederiz ama, sana anlattığım
gibi millet bizi görürse sıkıntı çıkarırlar, Hamit abi
de sanki bana o serserilere ben yüz veriyormuşum gibi tavırlı
davranıyor bu aralar. Bize gitmesek mi?" dedim.
"Ne
yapacağız ya peki?" dedi. "Size geçelim!" dedim. Eyüp,
"Evde çocuklar var, bilseydim gündüzden bir ayarlama
yapardım..." dedi. Ben de, "Olsunlar, biz senin odanda olmayacak
mıyız? Sanki bizde olsak da ne yaptığımızı
bilmiyorlar mı?" diye cevap verdim. "Aynı şey
değil!" dedi. Haklıydı, ama ben evime gidip Hamit abi
riskini alamazdım. Biraz daha kritik yaptıktan sonra onlara gitmeye
ikna oldu Eyüp.
Ev
arkadaşları Osman ve Burak iyi çocuklardı, arada evlerine
gittiğimde güzel ve keyifli muhabbetler ediyor, kağıt
oyunları falan oynarlarken onlara katılıyordum. Hatta beceremesem
de PS oynamışlığım bile var. Cinsellikle ilgili
haklarında birşey bilmiyorum, benim olduğum ortamda bu tarz
muhabbetler hiç olmadı. Ama şimdi beni heyecan bastı. Otobüste
ve sinemada sikilmemden çok da zevk aldım, ama onlar beni
tanımıyordu, bir daha da karşılaşma
olasılığımız yok denecek kadar azdı. Ama bu gece
Osman ve Burak yan odada iken ben Eyüp'le sikişecektim ve sabah
kalktığımızda bana bakarlarken belki de (hatta belki
değil, mutlaka) benim gece sikiştiğim akıllarında
olacak, belki de o halde hayal edeceklerdi yüzüme bakarken.
Bu inanılmaz
derecede utanç verici bir durum olurdu benim için. Bir an yanlış
mı yaptım oraya gitmekte ısrar ederek diye düşündüm. Ama
bir o kadar da tahrik edici bir durumdu ki bu, orospuluğum yine
baskın gelmişti. Şimdiden ıslanmaya
başlamıştım. Bu arada Eyüp, "Evdekilere haber vereyim,
bari ortalığı toparlasınlar!" dedi. Ben de,
"Boş ver milleti uğraştırma, biz aşk
yuvamıza geçeriz direkt, milleti rahatsız etme!" dedim. O yine
de mesaj yazdı geliyoruz diye.
Neyse eve
vardık, çocuklar salonda TV başındaydılar.
Selamlaştık, biraz oturduk, ama ben birazdan sikileceğim ve
sırf bunun için burada olduğum fikriyle heyecanlıydım.
Biraz tedirgindim, sanırım herkes o anki oturmanın nezaket
icabı olduğunun farkındaydı. Onlarda da bir an önce millet
işine baksın havası vardı. Herkes herşeyin
farkında, ama kimse birşeyden haberi yokmuş gibi rol
yapıyordu. Eyüp de birşey demiyordu. Ben de ilk kalkmak istemiyordum
kudurmuşluğumu resmen belli etmemek için...
Neyse ki Osman
durumu kurtardı, "Ben odama geçiyorum, biraz yorgunum, kusuruma bakma
Elif, başka zaman telafi ederiz..." diyerek ayaklandı. Ben de,
"Önemli değil, keyfine bak sen!" diye karşılık
verdim. Biz de o hareketlenmede kalktık ve Eyüp'ün odasına geçtik.
Ben parkamı çıkarıp yatağa uzandım, Eyüp üstünü
çıkarıyordu. Pantolonu ve tişörtünü çıkarınca Boxerla
kalmıştı. Biraz tedirgin gibiydi. "Aşkım
gel!" deyip yanıma çağırdım. Yanıma uzandı,
bu sefer ben ayağa kalktım. Ne oluyor der gibi baktı. Ben de,
"Aşkım, biliyorum rahat değilsin, ama benden yana
sıkıntın olmasın, sen bizde olsak nasıl
olmasını istersen ben sana aynısını
yaşatacağım!" diyerek rahatlatmaya çalıştım.
Telefonundan bir müzik açmasını istedim, striptiz yapacaktım.
Müzik
eşliğinde ben de soyunmaya başladım, yavaşça
gömleğimin düğmelerini çözdüm, sonra eteğimin düğmesini
çözüp fermuarını indirdim. Eyüp bir taraftan beni izliyor, bir
taraftan Boxerinin üstünden sikini sıvazlıyordu. Eteğimi
kalçalarımı kıvırarak aşağı düşürdüm,
gömleğimi de havada sallayıp, çığlık atarak Eyüp'ün
üstüne attım. Eyüp, "Ne yapıyorsun?" dedi, millet duyacak
diye korkuyordu. Ama farkında olmadan şeytanı içime
kaçırmıştı. Ben de yatağa Eyüp'ün üstüne uzanıp
yanaklarını sıktım ve "Duysunlar
aşkıııım!" diyerek dudaklarına yumuldum.
Eyüp de karşılık verdi ve deli gibi öpüşmeye
başladık. Dudaklarımı emiyordu. Vücutlarımız
sarılıp birleştiği gibi dillerimiz de içerde yek vücut
olmuştu.
Ne kadar zaman
öpüştük bilmiyorum, bir müddet sonra ben Eyüp'ün boynundan
aşağı öperek, göğüs uçlarını ısırarak
Boxerine ulaştım. Önce Boxerin üstünden sikini biraz okşadım,
sonra Boxeri aşağı doğru çektim ve sikini emmeye
başladım. Az sonra Eyüp inlemeye başladı, zevkini
almıştı, yatakta doğruldu ve "Harikasın
aşkım!" diyerek saçlarımı okşamaya
başladı. Ben öyle sanmışım, çünkü peşinden
saçımdan tutup kasıklarına doğru bastırmaya
başladı, sokabildiği kadarını sokmaya
çalışıyordu ağzıma. Ben arada bir kafamı geri
itiyordum, nefeslenmek için. Ama Eyüp, "Hadi aşkım,
alırsın hepsini!" deyip tekrar bastırıyordu.
Yaklaşık
10 dakikalık saksonun sonuna doğru taşaklarını
okşamaya ve onları da emmeye başladım ve Eyüp,
"Ohhhh!" çekerek ağzıma boşaldı.
Yutabildiğimi yuttum, kağıt mendille yüzüme taşanları
temizledim. Eyüp, "Su getireyim..." diye odadan çıktı, ben
de yatağa uzandım. Dışardan sesler geliyordu,
sanırım Eyüp biryle konuşuyordu. Acaba millet
bizi mi dinliyordu? Yoksa Eyüp yaptıklarımızı mı
anlatıyordu?
Eyüp az sonra
tekrar içeri geldi, elinde suyla. Ben hiç sormadım kimle
konuştuğunu vs. Suyla ağzımda kalan dölleri de yuttum.
Sıra Eyüp'teydi, o da durumun farkında olarak üzerime uzandı ve
boynumdan ve öpmeye başladı. Buna oldum olası dayanamam zaten.
Zaman zaman kulak memelerimi emip küçük ısırıklar atıyordu,
ben inlemeye başlamıştım. O da yavaşça memelerime
doğru indi, benim de yardımımla sutyenden kurtulduk ve
memelerimi yoğurmaya emmeye öpmeye başladı. Harika gidiyordu.
Sonra elini külotumun içine sokarak amımla oynamaya başladı. Ben
öyle zevklenmiştim ki, çıldırmak üzereydim...
Sikini tutup, "Sok
artık şunu, doldur içimi, sik beni aşkım noolur!" diye
yalvarmaya başladım. "Tamam aşkım, sabırlı
ol!" diyerek külotumu çıkarıp attı ve sikini amıma
hizaladı. Sikini amımın dudaklarına sürtüyor, ama içime
sokmuyor, beni iyice çıldırtıyordu. Bacaklarımı beline
dolayarak kendime doğru çektim ve sikini içime aldım.
"Oohhh!" diye inlemeyle böğürme arası bir ses
çıktı ağzımdan. Siki içime tamamen girince Eyüp de gidip
gelmeye başladı...
Bir müddet böyle
siktikten sonra, beni domaltıp arkamdan amıma yerleştirdi ve
pompalamaya başladı. En sevdiğim pozisyondu bu. Ben inlemelerimi
artırarak, "Hadi sik beni erkeğim, daha derine, hepsini
kökle!" diye seslenmeye başladım, zevkten kendimden
geçmiştim. Eyüp sürekli, "Sus kız, millet
duyacak!" diyordu. Ben de, "Duyarlarsa duysunlar, kökle içime,
sik orospunu!" diye karşılık veriyordum. Baktı ki ben
kendimde değilim, Eyüp de bana uydu ve götümü tokatlamaya
başladı. "Al sana orospu, bunu mu istiyorsun?" diyerek
sikini amımdan çıkarıp, kalçama şaplak atıyor,
peşinden sikini sertçe amıma geçiriyordu.
Bu şekilde
sikilmek zaten harikayken, bir de yan taraftan diğerlerinin bizi dinleyip
seslerimizden ne halde olduğumuzu kafalarında
canlandırdıklarını ve mastürbasyon
yaptıklarını düşünmek seksten aldığım zevki
katlıyordu. Kaç kez orgazm oldum bilmiyorum, ama dermanım
kalmamıştı, "Yeteeer, bayıldım!" dedim. Ama
Eyüp, "Ne oldu kız, ne biçim orospusun sen, bu kadar çabuk yorulur mu
hiç orospu?" diye pompalamaya devam etti. "Bari pozisyon
değiştirelim!" dedim. Ayaklarımdan aşağı
çekerek yatağa yatırdı, aynı domalır pozisyon, sadece
ayaklarım yerdeydi, yatağın kenarına
domalmıştım. Ama belden yukarım yatakta olduğu içim
ayaklarıma yük binmiyordu. Beni yormayan bir pozisyondu.
Eyüp arkama geçip
pompalamaya devam etti. Tekrar gelmek üzereydim, yüzümü yastığa gömüp
inlemeye başladım. Nihayet Eyüp de içime boşalarak üstüme
yığıldı. Biraz sonra yatağa güzelce yerleşip
sarılıp uzandık. Ona, "Aşkım bitirdin beni,
harikaydın!" deyip yanağına bir öpücük kondurdum. Eyüp ise,
"Doydun mu, devam edelim mi?" diye sordu. "Aşkım ben
bittim, ama sen istersen senin için herşeyi yaparım!" dedim. Eyüp,
"Ben de yoruldum, şimdilik yetsin!" dedi. Normalde duş
almak isterdim, ama şimdi evdekiler ayaktadır diye vazgeçtim. Öyle
sarılarak uyuduk.
Sabaha doğru çişim
geldiği için uyandım. Üstümüzde birşey yok, ben yüzükoyun
yatmışım, bir kolum Eyüp'ün göğsünde, bir
bacağımda Eyüp'ün bacaklarının arasında,
bacaklarım aralık, şekilde. Tuvalete gitmeliydim. Eyüp'ün
tişörtünü üstüme geçirdim, altıma giyecek birşey bulamadım,
bu saatte zaten kim olacak diye kapıya yöneldim. Kapı
aralıktı, yani kapalıydı ama dili tutmuyordu. Kendiliğinden
mi oldu, yoksa biz uyurken diğerleri açıp baktı mı, yoksa
ta sevişmemizin başlından beri aralıktı da izlediler
mi bizi, bilmiyordum. Bunları düşünürken, çişim acele etmem
gerektiğini hatırlattı.
Sessizce salona
baktım, hiç ses yoktu, hızlıca tuvalete gittim. Klozete oturdum,
işerken düşünmeye başladım. Sabah ne olacaktı, gece
yarağın zevkiyle bağırıp
çağırmıştım, sabah yüzleşme gerçekleşecekti.
Hem benim evde kalma işi ne olacaktı, evde kalırsam arkadaşlarıyla
hep yüz yüze bakacaktım, sürekli kaçamazdım herhalde.
08:00'de dersleri
başlıyordu, bunlar evden 07:00 gibi çıkacak olsalar bir saate
falan kalkarlar diye bir hesap yaptım. Akşamın yerine puan
toplamak için kahvaltı hazırlamaya karar verdim. Onlar kahvaltı
yapıp giderler, ben de onlar çıkana kadar odadan çıkmazsam en
azından bugünü kurtarırdım. Eyüp'e de evden geç çıkmak için
bahane bulmam lazımdı.
Saat 06:00'ya
geliyordu. İçeri gidip eteğimi giydim, kahvaltı hazırlarken
kalkan olabilirdi. Mutfağa geçtim, evde olanlardan birşeyler
hazırladım. Çayı koyup, ekmek aldım geldim. Sonra da Eyüp'ü
uyandırdım, "Aşkım kalk, kahvaltı
hazırladım, arkadaşlarını da kaldır, yapın
kahvaltınızı!" diyerek. Biraz nazlanarak uyandı,
kahvaltıyı görüp tekrar odaya geldi, "Aşkım
harikasın, seni çok seviyorum!" dedi ve öptü. Ben üstümü
çıkarıp yatmıştım tekrar. Bana, "Sen kahvaltı
yapmıyor musun?" dedi. Ben de, "Siz
çıkın, ben duş alıp sonra çıkarım, o ara biraz
daha uyuyayım!" dedim.
Eyüp arkadaşlarını
kaldırdı. Kahvaltıyı gören, "Ooooo!" çekiyordu.
Aslında kahvaltıda gece ile ilgili ne diyorlardı merak
ediyordum, ama yakalanırım diye de odadan çıkamıyordum.
Boş verip yatağa uzandım.
Kahvaltılarını yapıp evden ayrıldılar...
[Elif]
|