Resmen Yarak Hastası Oldum! (4) (Elif 23 Y., İstanbul)
Hamit
abiyle iki kere sikişmiştim ve buna ben önayak olmuştum.
Muhtemelen hakkımda hiç de iyi şeyler düşünmüyor, beni işini görecek
bir orospu gibi kullanıyordu. En azından iki seferde de siktikten
sonraki tavırları bunu gösteriyordu. Aslında bu hoşuma
gidiyordu, ama sade seks esnasında. Sevişirken istediği gibi
aşağılamalı, bana acı vermeliydi, bu beni
azdırıyordu, ama normal zamanlarda bana değer vermeli, sevecen
olmalıydı. Ben bunu hayal etmiştim, ama o hiç öyle değildi.
Uygun bir zamanda onunla konuşacaktım, bu işin aramızda
kalmasını ve benimle ilgilenmesini isteyecektim...
Sabah
kahvaltılık almak için bakkala gittiğimde, o da
bakkaldaydı. İşte fırsat diye düşündüm, hem ona
kahvaltı hazırlar, biraz yumuşatır, hem de istediklerimi
konuşurdum. Bakkaldan çıkarken, "Hamit abi, dolabın
kapağı monte edilecek, işin yoksa ben çıkmadan bir
bakabilir misin?" diyerek eve davet ettim. "Tamam, gelmeye
çalışırım." dedi. Ben kahvaltıyı
hazırladım beklemeye başladım. Çok geçmeden kapıya
vurdu. Gittim açtım. İçeri girince ise, "Her zaman
çağırıp durma, benim başımı belaya
sokacaksın!" diye çıkıştı. Ona, "Seninle konuşmam
lazım..." dedim. Ben bunu der demez, "Lan orospu, önüne gelenle
sikişip sikişip, benim başıma mı kalacaksın? Saf
mı buldun beni? Demek ki o yüzden yalvarıyordun bana kendini
siktirmek için. Belanı sikerim senin!" deyip kapıyı
çarparak çıktı gitti.
Donup
kalmıştım. Beni hamile zannedip telaşa
kapılmış ve sayıp sövüp gitmişti. Onun bu hareketi, ne
mal olduğunu ve ona güvenemeyeceğimi göstermişti bana.
Kahvaltı masasında uzun uzun düşündüm. Bu adam kendini kurtarmak
için bir sürü şey yapabilirdi. Millete benimle ilgili dedikodu yayabilir,
karısına olası bir duruma karşı (Ben söylemiştim
böyle olduğunu!) demek için olayları kendi istediği gibi
anlatayım derken her şeyi berbat edebilirdi. Hem onu susturmak için,
hem de eğer birisi öğrenirse diye, daha kimse birşey bilmiyorken
bu muhitten uzaklaşmaya karar verdim.
Ev
sahibimi arayıp, işyerimden başka şubeye
görevlendirildiğimi mazeret göstererek evi
boşaltacağımı söyledim. Şimdi sıra ev
bulmaktaydı. Ama geçenlerde yaptığım
araştırmalara göre ev bulmak öyle kolay olmayacaktı. Yine de biran
önce çıkmak istiyordum bu evden. Otel olmazdı, geçici olarak bir
pansiyonda mı kalsam diye düşünüp, internetten bulduğum
pansiyonları aramaya başladım. Aradıklarım ise ya doluydu,
yada fiyatları çok yüksekti. Ama illaki uygun bir pansiyon bulacaktım.
Bu
arada erkek arkadaşım Eyüp aradı, "Napıyorsun?" diye. Onu da
uzun zamandır ihmal etmiştim, ayrıca aldatmıştım
da. Gönlünü almam lazımdı. Biraz muhabbet ettik, ertesi günü
buluşmak üzere anlaştık. Eyüp üç arkadaşıyla beraber
bir evde kalıyor, hepsiyle tanışıyorum ve muhabbetimiz
var. Ogün işe gittim ve o gün öyle geçti. Eve gelince ertesi gün için
hazırlanmaya başladım. Amım temizdi, ama yine
tıraş ettim, banyoya girip güzelce yıkandım. Yarın Eyüp'ü
memnun etmem ve kendimce vicdanımı rahatlatmam lazımdı. Tek
parça bir elbise giyecektim, dizimin üstünde bitiyordu. İçime tanga külot
ve ince bir sutyen hazırladım. Üstüme parkamı alacaktım
zaten. O gece çıplak yattım, iç çamaşırım
kokmasın diye.
Sabah
kalkınca da güzelce saçlarımı yapıp, parfümümü sıkarak
giyindim ve evden çıktım. Bir AVM'de buluşacaktık, ben
vardığımda Eyüp gelmişti bile. Vardım
sarıldım ve öpücük kondurdum. Bir yerde kahvaltı yaptık, biraz
muhabbet ettik. Ben çok neşeli idim, onu mutlu etmek istiyordum. Sinemaya
gitmeyi teklif etti, belli ki içerde öpüşür koklaşırız diye
düşünüyordu. Kırmadım kabul ettim. Arkalardan bir yer alıp
girdik sinemaya...
Biraz
sonra elimi tuttu, ben de ona dönüp bir öpücük kondurdum ve öpüşmeye
başladık. Eyüp tedirgindi, biri bizi izliyor mu diye etrafı
kolaçan ediyordu arada bir. Bense birilerinin bunu bilmesinin tahrik ediciliği
ile umursamaz bir şekilde davranıyordum. Eyüp sadece öpüşüyor,
daha ileri gitmiyordu, onu cesaretlendirmek için elimi sikine attım. Bir
an duraksadı, ama ben devam ettim. O da bana uydu ve elini
göğüslerime attı, elbisemin üstünden memelerimi
mıncıklıyordu...
Ben
tam fermuarını açacaktım ki, film araya girdi. Işıklar
açılınca, ne oluyor sana der gibi baktı bana, ben de muzipçe göz
kırptım. Amacım onu azdırıp, akşam güzelce
sevişip, kendimi siktirmek ve onu mutlu etmekti. Bu sayede, her ne kadar o
bilmese de, onu aldatmış olmamdan dolayı vicdanımı
rahatlatacaktım...
Ara
biter bitmez hemen kaldığım yerden devam ettim ve
fermuarını açıp elimi içeri soktum. Bir taraftan Eyüp de
bacaklarımı okşuyordu. Ben boxerini de aralayıp sikini
elime aldım. Siki kazık gibi olmuştu, sikini sıvazlamaya
başladım. O da bana karşılık vermek için elini iyice
yukarıya bacak arama getirmeye çalışıyor, ama elbisemin
etek kısmı zorluk çıkarıyordu. Ben otobüste yaşadıklarımın
etkisiyle daha cüretkardım. Hafif ayağa kalktım ve Eyüp'ün işini
kolaylaştırmak için eteğimi belime kadar sıyırdım
(otobüste bana yaptıkları gibi) ve tekrar oturdum. Eyüp
şaşırdı, benden beklemiyordu bunu. Bense hiç oralı
değilmiş gibi dudaklarına yapıştım. O da elini
bacak arama attı. Az önce elbisemin eteği yüzünden bacaklarımı
zor ellerken, şimdi istediği gibi hareket edebiliyor, tangamın
üzerinden amımı okşayabiliyordu...
Bir
ara Eyüp birden toparlanır gibi oldu. "Ne oldu?" diye
sorduğumda, "Görevlinin biri arada gelip bizi gözlüyor!" dedi.
Ben de, "Boş ver, karanlıkta ne görecek ki!" deyip
geçiştirdim, tam zevklenmişken yarıda bırakamazdım.
Elleşmeye devam ettik. Ama izlendiğimizi duyduğumdan beri bende
daha ileri gitme isteği oluşmuştu. Bizi izleyen görevliyi
olabildiğince tahrik etmek istiyordum...
Eyüp'ün
önüne eğildim ve dışarı çıkardığım
sikini emmeye başladım. Eyüp'ün tanıdığı Elif
kesinlikle bunları yapmazdı, ama ben kısa sürede çok mesafe kat
etmiştim. Eyüp şaşkın şaşkın beni takip
ediyor ve bana ayak uydurmaya çalışıyordu. Önceden ben kendimi
geri çekerken, şimdi erkek olarak o bana yetişemiyordu.
Afallamıştı çocuk. Ben Eyüp'e sakso çekerken, o da elbisemin
boynundan elini sokmuş sırtımı okşuyordu...
Ben
eğilir durumda olduğumdan, görevli ne kadarını
görebiliyordu bilmiyordum, ama görmese bile, mutlaka ne
yaptığımın farkındaydı. Daha da ileri gitmeyi
kafama koymuştum. Elbisemin eteği belimdeyken doğruldum ve ayağa
kalktım. Görevli artık götümü görmüş olmalıydı. Kendi
koltuğuma değil de Eyüp'ün kucağına oturdum. Tangamı
kenara çekerek sikini içime aldım. Ve ön koltuğa eğilerek
kucağında zıplamaya başladım. Eyüp de kendini
kaptırmış, arkamdan memelerimi avuçlayıp beni kendine
çekiyordu....
İkimiz aynı anda boşaldık. Ben yerime geçtim ve
üstümü düzelttim, en son yine Eyüp'ün yanağına bir öpücük kondurdum. Film
bitince lavaboya koşup üstümü başımı kontrol ettim, tangam
sırılsıklam olmuştu, çıkarıp çantama koydum.
Amımı, bacaklarımı güzelce silip çıktım.
Sinemadan
sonra AVM'de biraz dolaştık ve Eyüp'e evden çıkma fikrimi
anlattım. "Mahallede birkaç sapık var, akşam vakti başıma
birşey gelir diye korkuyorum..." diye birkaç sebep saydım. Ama Eyüp, "Ev bulana kadar idare et, istersen seni eve ben getirip götüreyim?"
dedi. O an aklıma bir fikir geldi, "Ev bulana kadar sizde idare
edebilir miyim?" dedim. Eyüp bu isteğime şaşırmıştı.
Ben de, "İstemiyor musun beni?" dedim. "Yok da,
arkadaşlar ne der bilmiyorum..." dedi. Ben de, "Merak etme, kiraya
ve mutfak masraflarına ortak olurum, yemek falan da yaparım.
Hem birbirimize yakın oluruz!" deyip bir öpücük kondurdum ve göz
kırptım. Sanırım sonuncu sebep etkili oldu, "Konuşayım arkadaşlarla..."
dedi. Orda ayrıldık.
Eyüp
gittikten sonra su almak için AVM'nin market bölümüne gittim. Suyu öderken
telefonumum olmadığını fark ettim. Kesin sinemada kaybettim.
Yeni seans başlamadan bakayım diye koşarak sinemaya gittim. Gişedeki
adama durumu anlattım. Adam, "Filme beleşe girmeye
çalışmadığını nerden bileyim?" diye ters
ters konuştu. Biraz uğraştırdı, ama onunda saldı
beni içeri. Salonun kapısına yaklaştığımda,
içerden konuşmalar duydum. Bizden bahsediyorlardı. "Aha
şurada oturuyorlardı, kız ne azgınmış, hiçbir
şeyi umursamadan siktirdi kendini orospu!" dedi birisi. Ötekisi de, "Bir
bize denk gelmez böylesi amına koyum!" dedi.
İçeri
girip girmemekte kararsız kaldım. Ama onların bana orospu
bakışlarını görmek istiyordum. Yine amımla
düşünmeye başlamıştım. Girdim içeri. Beni
görünce birbirleriyle bakıştılar. Ben, "Affedersiniz,
telefonumu kaybettim, ona bakacaktım..." dedim. Biri, "Düşürmüş
olabilirsiniz, kendinizi filme çok
kaptırmıştınız! Buyrun, bakın!" dedi. Ne
diyeceğimi bilemedim, sesimi çıkarmadan oturduğumuz yere
doğru yürüdüm. Aramama yardım etmek amacıyla biri arkamdan
gelirken, diğeri de öbür taraftan yürüdü. Nerdeyse aynı anda oturduğumuz
yere vardık.
Koltuğun
üstünde yoktu. Altına bakmak için eğildiğimde, arkamdaki götümü
avuçladı, ben birden irkildim. Tam doğruluyordum
ki, önümdeki başımdan bastırdı. Arkamdaki de, "O
oğlan seni doyuramaz yavrum, bak biz şimdi seni nasıl doyuracağız!" deyip elini elbisemin altına soktu. Altımda
birşey olmadığını fark edince, "Ooo, orospu zaten
hazırlanmış gelmiş!" diyerek elbisemi belime kadar
sıyırdı. Kabak gibi ortaya çıkmış olan götümü birkaç kez tokatlayıp, sikini pantolonundan çıkardı.
Arkadaşı ise, "Önce ben gireyim, senden sonra
birşeye benzemez!" diye çıkıştı. Arkamdaki de, "Tamam
lan!" deyip önüme geldi ve sikini ağzıma verdi, o zaman
diğerinin ne demek istediğini anladım. Siki çok
kalındı, ağzımı zorluyordu, ama bu onun umurunda bile değildi,
ağzımdan sikmeye başlamıştı bile. Diğeri de
vakit kaybetmeden arkama geçip, sikini amıma sokmuş ve gidip
gelmeye başlamıştı. Onun siki de ufak değildi, ama ben
diğerini nasıl alacağımı düşünüyordum...
Ne
kadar zaman geçti hatırlamıyorum, arkamdaki hızlandı,
boşalacaktı galiba. Önümdeki uyardı, "İçine
boşalıp batırma, daha ben sikeceğim!" diye. O da
elbisemi iyice yukarı sıyırıp belime akıttı
döllerini. Hemen diğeri arkama geçti, arkadaşını da
kapıya yolladı etrafı kolaçan etsin diye. Sikini amıma
dayadı, birden yüklendi. Sırılsıklam olan amımın
sularıyla kol gibi yarak taşaklarına kadar amımı yara
yara girdi. Ben tabii bastım çığlığı, o ne
acıydı öyle, kızlığım bozulduğunda
duymadım ben öyle acı. Hemen eliyle ağzımı kapadı.
Kapıdaki arkadaşı da gülerek, "Bilmiyon mu
bağıracağını, niye kapatmıyorsun
ağzını!" dedi. Arkamdaki ise bağırmamam için
uyarıp, elini ağzımdan çekti. Ben kısık
kısık yalvarıyordum, "Çıkar, çıkar, öleceğim
şimdi, nolur çıkar!" diye. Ama belimden öyle kavramış
ki, hareket edemiyordum. O da hareket etmeden içimde bekliyordu acım
dinsin diye...
Bir
müddet sonra, ileri geri yapmadan içimde sikiyle daireler çizmeye
başladı, sanki iyice yerleşmek için genişletmeye
çalışır gibi. Sonra da ileri geri gidip gelmeye
başladı, ama çok yavaş hareket ediyordu. Beni
alıştırmaya çalışıyordu, bu bile beni ona
karşı minnet duymama sebep olmuştu, beni düşünüyor diye.
Çok karmaşık bir ruh halim vardı. Hiç
tanımadığım bir adam beni arkadaşıyla beraber bir
sinemanın ortasında sikiyordu ve ben adama karşı minnet
duyguları besliyordum...
Duyduğum
acıya zevk de karışmaya başlayınca, ben de
kalçamı oynatmaya ve inlemeye başlamıştım. Arkamdaki, "Kıvama
geldin orospu, bu yarrağı tattın ya artık başka sikler
seni kesmeyecek, kendi ayaklarınla bana kendini siktirmeye geleceksin,
benim orospum oldun artık!" diyerek gidip gelmeye başladı. Ben
de, "Sik beni, orospun yap, geçir orospuna köküne kadar, kökle
erkeğim!" diye cevap verdim. Sonradan düşünüyorum da, normalde
ben bunları imkanı yok söyleyemem, artık nasıl bir zevke
gelmişsem. Ama inanın, içimi tamamen dolduruyordu siki...
Zevkten
kendimden geçiyordum, boşalmaya başladım, ayaklarım
zangır zangır titriyordu. "Ayakta duracak halim kalmadı!"
dedim ve ön taraftaki koltukların üstüne doğru eğildim. Götüm
yukarıda kabak gibi ortadaydı, sırtıma doğru
sıyrılmış elbisem de ta boynuma kadar
sıyrıldı indi. Adam sikini tekrar geçirdi amıma ve
"Sen de ne orospuymuşsun be yavrum, seni sikmeye doyulur mu!"
diyerek pompalamaya başladı. Adam boşalmak bilmiyordu, ben ise yorgunluktan
bitmiştim. En sonunda kapıdaki arkadaşı, "Elini çabuk
tut!" diye uyarınca, beni siken, "Geliyorum yavrum!" dedi
ve içime boşalmaya başladı. Ama ne boşalma,
amımın kenarlarından dölleri taşıyordu...
Adam
sikini amımdan çıkarıp, toparlandı. Hiç yerimden
kıpırdayacak halim yoktu, burada böylece kalıp uyuyabilirdim. "Hadisene
orospu!" deyip götüme bir şaplak attı. Ben de doğruldum. Elbisemi
aşağı indirdim, saçımı başımı düzelttim.
Ama yürüyecek halim yoktu. Kolumdan tutarak beni kapıya kadar yürüttü. Kapıda
götümü avuçlayıp, "Canın yarak isterse yine bekleriz!"
dedi. Tam çıkıyordum ki aklıma geldi, "Telefonum!"
dedim. Kahkahayı bastılar, bir tanesi gidip
telefonumu buldu ve getirdi...
Oradan
çıktım, taksiye atladığım gibi doğruca eve
vardım. Duş almaya bile halim yoktu, direkt yatağıma pelte
gibi uzandım...
[Elif]
|