Resmen Yarak Hastası Oldum! (2) (Elif 23 Y., İstanbul)
Evime
girer girmez kendimi kanepeye attım ve olanları düşünmeye
başladım. Ben Anadolu'dan İstanbul'a okumaya gelmiş, mazbut
bir ailenin kızıydım. İstanbul'da biraz
değişmiş, bir erkek arkadaş edinip bekaretimi
kaybetmiştim. Ama yine aslımdan çok uzaklaşmamış,
ahlak kuralları içinde yaşamaya gayret eden biriydim. Erkek
arkadaşımla sevişmelerimiz esnasında beni çıplak
görmesinden bile utanırdım. Ama bugün o kadar milletin içinde
tanımadığım gençler beni yarı çıplak soymuş
ve sikmişlerdi. Bunları düşünürken amım
sulanmıştı, iç dünyamda savaşıyordum; benim bu durumda
utancımdan yerin dibine girmiş, üzüntümden ölesim gelmesi gerekirken,
zevk alıyordum. Acaba bir kadının bu durumdan zevk alması,
üzülmemesi normal miydi?
Bir
taraftan olanları düşünüp zevklenirken, acaba tekrar
karşıma çıkarlar mı, bir yerde karşılaşsak
tanırlar mı soruarı kafamda dolaşıyordu. Ben sadece
başta bakıştığım çocuğun yüzünü
hatırlıyordum. Ya peki otobüste biz kendimizden geçmiş
şekilde sikişirken başka gören olmuş muydu? Ya mahalleli? Taksiden
altım çıplak bir şekilde indiğimi gören, fark eden
olmuş muydu? Diğerleri neyse de, mahalleliyi her gün görecektim.
Acaba taksici beni bulmaya çalışır mıydı, sonuçta beni
eve getirmişti, yerimi biliyordu. Kafamda deli sorular vardı...
Olayın
peşinden geçen birkaç gün kafamı toparlayamadım. Aklım hep
o olaydaydı ve anlayamadığım bir şekilde
zevkleniyordum. Ne olmuştu bana böyle, seksten başka bir şey
düşünemez olmuştum, yalnız kalmak için fırsat kolluyor ve
hep başıma gelen o olayı düşünüyordum. Bu arada bana hep
ismimle hitap eden apartman görevlisi Hamit abi, 'Elif Hanım' demeye
başlamıştı. Başta bu durumu garipsemedim, öylesine
söylüyordur dedim. Ama ilerleyen günlerde de 'Elif Hanım' diye hitap etmeye
devam edince, acaba ogün beni o halde apartmana girerken gördü mü diye
düşünmeye başladım. Eğer öyle bir şey varsa çok kötü
olacaktı. Sanki ben dışarıda orospuluk yapıyorum da,
eve namuslu, efendi bir kız gibi girip çıkıyorum sanacaktı.
Ben de kaç gündür hiçbir şey olmamış gibi adamın yüzüne pişkin
pişkin gülüyordum. Adam benim hakkımda böyle düşünüyordu kesin...
Artık
Hamit abi'ye görünmemeye çalışıyor,
karşılaşınca da utanıp, ya konuşmadan, ya da
kısa cevaplarla kaçıyordum. Erkek arkadaşım zaten evime tek
tük gelir, genelde dışarda buluşuruz, ama ona da tembihledim eve
kesinlikle gelmesin diye. Ayrıca o yaşadığım olaydan
sonra erkek arkadaşıma da karmaşık duygular besliyordum. Benim
bu durumdan zevk almam onu aldatmak sayılır mıydı, ya da
benim bu durumda kaldığımı bilse halen benimle birlikte
olur muydu, bilemiyordum. Bu sebeple biraz daha uzak duruyordum erkek
arkadaşımdan. Arayıp sorunca da, "Okul, iş, çok
yoruluyorum..." diye geçiştiriyorum...
Bu
arada Hamit abi, ben kaçmaya çalıştıkça benimle daha çok
ilgilenmeye çalışıyordu sanki. Ya da ben ondan
kaçtığım için bana öyle geliyordu. Belki hiçbir şeyden
haberi yoktu adamın. Ben böyle düşünüp kendimi
rahatlattığım günün ertesinde akşam zil çaldı.
Delikten baktım Hamit abi. Birden telaş yaptım, gitsin diye
bekledim. Sanki benim kapıda olduğumu biliyor gibi bekliyordu. Tekrar
zile bastı, ben nefessiz bekliyordum. Biraz sonra, "Amına
koduğumun orospusu çık da bir yüzünü göster bari, milletin
yanında amın götün açık geziyon!" diye söylenip, sikini
kaşıyarak yukarı kata çıktı, elinde makbuz vardı,
aidat topluyordu.
Beni
taksiden o halde inerken görmemiştir derken, şimdi bana bakarken
neler düşündüğünü de öğrenmiş oldum. O adamla hergün böyle
yüzleşemezdim. Başka bir yere taşınsam mı falan diye
düşünüp, gece geç saatlere kadar internetten ev aradım. Ama
kiralık ev fiyatları uçmuştu. Yatağıma uzandım,
aklımda yine otobüsteki sikilişim geldi, elimi amıma attım
ve hem o anı hayal edip, hem kendimi okşayarak boşalmaya
çalışıyordum. Ama bu sefer hep Hamit abi'nin yüzü gözümün önüne
geliyordu. Hayalimde, otobüste sikilirken arkama bakıyorum, beni sikenin
Hamit abi olduğunu görüyorum, "Orospu, bizi yiyormuşsun, bak
seni nasıl milletin içinde kanırta kanırta sikiyorum!" diye
söyleniyordu. Sanırım akşam duyduklarım beni
etkilemişti.
Bu
hayal ve Hamit abi'nin söylediklerinin etkisinde, ona bakışım
değişmişti. Onu gördükçe, gözümün önüne o söyledikleri ve beni
sikerken hayali geliyor ve ıslanıyordum. Artık kendimi
tanıyamaz olmuştum. Önceden kaçmaya çalışırken,
şimdi onunla karşılaşmak için fırsat kollar
olmuştum. Atık Hamit abi bende takıntı haline gelmişti,
hep olur olmaz yerlerde beni siktiğini hayal ediyordum. Sanki
sevgilimmiş gibi hissediyordum. Hamit abi de sanki bunu fark etmiş,
bana yakın davranıyor, ama tepkimi kestiremediği için ileri
gitmiyordu. Hamit abiyle hayali sikişmelerim devam ederken, kimsenin
olmadığı yerlerde oyunlar yapıyordum. Mesela asansöre
bindiğimde, kata çıkana kadar eteğimi kaldırıp aynaya
domalıyorum, "Hamit, hadi aşkım, sik orospunu!" falan
deyip fantazi yapıyorum. Kata yaklaşınca düğmelerimi
çözüyorum, bazen eteğimin altından külotumu asansörde
çıkarıyorum. Birinin görme tehlikesi beni çok
azdırıyordu...
Artık
bir adım daha ileri gitmeye ve oyunu kızıştırmaya
karar verdim. Sınırlarımı zorlayacaktım. Yakalanma
riski yüksek birşey yapmalıydım. Bir gün binaya gireceğim
sırada Hamit abi kapının orda birşeyler yapıyordu, eteğimi
arkadan çantamın kenarına sıkıştırdım ve
farkında değilmişim gibi içeri girdim. Selam verdim, "Kolay
gelsin!" dedim. Teşekkür etti. Ben asansöre doğru ilerlerken,
"İş, okul nasıl gidiyor Elif hanım?" diye sordu. İstediğim
olmuş, götümü fark etmişti ve belli ki yanında daha fazla
kalmamı istiyordu. "İyi abi, nasıl olsun..." diyerek
muhabbet etmek üzere geri döndüm ve "Çok yoruldum!" deyip merdiven
basamağına oturdum. Götüm açıkta olduğu için soğuk
betona deyince bir an irkildim, ama bozuntuya vermedim.
Havadan
sudan biraz konuştuktan sonra, "Neyse, ben yorgunum, gidip bir
duş alayım kendime geleyim!" deyip ayaklandım. Kalktığımda
götümü tekrar görmüştü, üstüne üstlük bir de duş almaktan bahsedince,
belki de beni çıplak hayal edecekti. Ben nasıl onun beni
sikişini hayal ediyorsam, o da beni hayal edecek, hayallerde buluşacaktık.
Asansöre bindim, kapı kapanır kapanmaz elimi amıma attım,
kata çıkana kadar okşadım. Eve girdim ve küveti doldurmaya
başladım. Sıcak suda uzanıp gevşeyip, bir
taraftan da kendimle oynayıp Hamit abinin beni sikişini hayal
edecektim...
Bir
saat olmamıştı ki zil çaldı, ben halen küvetteydim, sudan hiç
çıkmak istemiyordum. Ama birden, ya Hamit abiyse deyip çıktım, üzerime
bornozumu geçirip kapıya vardım. Delikten baktım, oydu. Acayip
heyecanlanmıştım. Kapıyı açtım. Hamit abi,
"Çöpleri topluyordum da Elif hanım..." dedi. Halbuki çöpler
sabahları toplanıyordu, kesin beni görmeye gelmişti.
"Duştaydım, hazır değil, gel içerde bekle, hem
soluklanmış olursun." dedim. Hiç ikiletmeden girdi içeri. Salonu
gösterip, "Sen otur, ben hazırlıyorum!" dedim ve
mutfağa geçtim.
Hayalime
hiç bu kadar yakın olmamıştım. Bu fırsatı
değerlendirmeliydim. İki bardak meşrubat doldurup salona geçtim,
birini ona verdim. "Şunu içeyim de öyle hazırlayım
çöpü..." diyerek karşısına geçip oturdum, biraz
teşhircilik yapacaktım. Yine havadan sudan konuşmaya
başladık. Ben bacaklarımı açıp kapatarak
sallıyordum ve ondan bir adım bekliyordum. Ama Hamit abi
çekindiğinden midir nedir bilmem, bir türlü birşey yapmıyordu.
Acaba kendi takıntımdan mı öyle oldu, yoksa adam benimle ilgili
böyle şeyler düşünmüyor mu diye daha ileri gitmeye çekiniyordum.
Zaten yeniye kadar erkek arkadaşımla bile sevişmeyi ayıp
sayan ben, şimdi elin adamına kendimi siktirmek istiyordum, ama o hiç
oralı değil gibiydi...
Hamit
abi meşrubatını bitirip, "Gideyim ben, çöpü yarın
alırım!" diyerek kalktı. Tam kapıya yöneldiğinde,
kendimde değilmişim de başka biri beni kontrol ediyormuş
gibi arkasından yetişip koluna sarılarak, "Gitme Hamit abi,
sana ihtiyacım var!" deyip bornozumu çıkardım. Adamın
karşısında çırılçıplak kalmıştım
ve bu hareketimle resmen yalvarmıştım beni sikmesi için. Ama
şimdi ya terslerse diye aklımdan geçerken, "Orospuummm!"
deyip, kucakladığı gibi salondaki kanepeye attı beni.
Üstüme bir atladı ki inanılmaz! Dudaklarıma
yapıştı, bir taraftan memelerimi, bir taraftan götümü elliyor,
sıkıyor. Kıtlıktan çıkmış gibi nereme
saldıracağını şaşırmış bir haldeydi.
İri yarıydı, altında eziliyordum, ama inanılmaz zevk
alıyordum, hiçbir şey umurumda değildi...
Ben
çırılçıplaktım, ama Hamit abi giyinikti, onu üzerimden
iterek kanepeye oturttum. Ben de kucağına oturdum ve gömleğini
çıkardım, izlediğim filmlerdeki gibi göğsünü öperek ve
okşayarak, pantolonuna geldim ve kemerini, fermuarını açıp,
sikine ulaştım. Cüssesi kadar iri değildi siki. Külotundan
kurtarıp elimle oynamaya başladım, sonra da ağzıma
aldım. Hamit abi ellerini ensesine koyup arkasına yaslandı,
yüzünde zevkli bir gülümseme vardı. Onu memnun etmek için bütün hünerimi
göstermeye çalışıyordum. Siki kazık gibi olmuştu,
"Yeter oynadığın orospu!" diyerek beni
kaldırdı. Bir çırpıda pantolonuyla beraber külotunu
çıkardı ve beni kucakladığı gibi yatağıma
götürdü. Artık işin zevkini çıkaracaktık...
Beni
yatırdı ve "Evet küçük orospu, şimdi Hamit'le
tanışma vakti!" diyerek sikini amıma hizaladı. Ve birden
kökledi. Siki çok büyük değildi, ama birden amıma girince bir ah
çektim. "Ne oldu, böylesi denk gelmedi mi orospuma?" dedi. Bana
orospu demesi hoşuma gidiyordu. Zaten kapının
dışında orospu diye söylendiğini duyduktan sonra ona
sikilmek için yanıp tutuşmaya başlamıştım.
Amımda gidip gelmeye başladığında, ben de zevkin
kollarına bıraktım kendimi. Memelerimi hoyratça avuçlayıp
sıkıp ağzına alıyordu. Ben de bacaklarımı
beline dolayıp mengene gibi sıkmaya başladım, sanki
bacaklarımla kendime doğru çekip daha derinlere girmesini
istiyordum...
O
pozisyonda yorulmuştu, beni domaltıp arkama geçti ve amıma
köklemeye başladı. Öyle sert sikiyordu ki, taşakları
götümün yanaklarına çarpıyor, 'Şak, şak, şak' sesler
çıkarıyordu. İnlemeye başlamıştım, orgazm
oluyordum. İnlemelerim onu daha da azdırdı, götümü tokatlamaya
başladı. "Amına kodumun orospusu, parçalayacam seni!" diyordu. Aşağılanmak daha da azdırıyordu beni. Ben çoktan orgazm olup boşalmıştım,
ama o halen hırsla pompalıyordu...
Ben inleyerek
ikinciye orgazm olurken, o da hızlandı.
Boşalacağı esnada içimden çıktı ve belime
fışkırttı döllerini. Sonra da üzerime
yığıldı, kaldı. Yorulmuştum, ama değmişti...
Biraz dinlendikten sonra saatine bakıp, "Geç kaldım, beni oyaladın
orospu!" deyip kalktı, aceleyle giyindi ve çıkıp gitti. Ben, bana
sarılacak, güzel şeyler söyleyecek diye beklerken,
oyaladığım için beni suçlayıp gitmişti. Göt gibi
kalmıştım. Ucuz bir orospuya bile yapılmazdı bu! Beni
ne sanıyordu ki? İçimi bir tiksinti kapladı ona karşı.
Yani ben gencecik bir kız olarak ona kur yapmıştım, o kadar
teşhircilik yapmıştım, erkek olarak bir adım bile
atamamış, yine ben adeta yalvarmıştım beni sikmesi
için.
Normalde onun benim gibi birini yatağa atabilmek için ne kadar
uğraşıp, benim onu beğenmemem, yada nazlanmam gerekirken, öküzün
yaptığına bak!
[Elif]
|