Bürodaki Olgun Asistan 3 Yıldır Yarak Yememiş! (Barış 26 Y., İzmir)
Merhabalar, ismim Barış. 26 yaşındayım ve
İzmir'de oturuyorum. İzmir'e Üniversite için geldim, fakat çok sevdim
bu şehri ve Üniversite'den sonra ayrılmak gelmedi içimden,
Avukatlık okudum ve buraya yerleşme kararı aldım.
Üniversite'den mezun olduktan 1 yıl sonra bir büroda kendime iş
buldum. Büro'da 2 Avukat çalışıyorduk. Diğer Avukat, Suzan
isminde, 27 yaşında bir bayandı ve benim gibi daha çok yeniydi
meslekte, benden sadece 1 yıl önce başlamıştı.
İlk başlarda onu gözüme kestirdiysem de, sonradan benim esas ilgimi
çeken asistan Meltem oldu. Meltem çok güzel bir kadındı, fakat bizden
yaşça büyüktü. Yaşını çok sonra öğrendim, meğer
39 yaşındaymış, fakat hiç göstermiyordu
yaşını.
Suzan bana büroyu gezdirirken Meltem ile karşılaşınca, onu
benimle tanıştırdı. Ben o ana kadar Suzan'ı sikme
planları kurarken, birden ilgim Meltem'e dönmüştü. Meltem, 1.75
boyunda, esmer, kumral saçları olan, büyük ve yuvarlak dimdik
göğüsleriyle dolgun kalçalarıyla çok güzel bir kadındı. Pek
bir vasfı yokmuş, zaten Suzan'ın mahalleden bir tanıdığıymış,
yani tanıdık olarak işe alınmış, ama gayet güzel
bir kadındı. Büro'da çalışmaya başladım,
aldığımız davalar üzerinden para
kazandığımız için belirli bir maaşım yoktu, ama
her ay güzel bir para kazanıyordum bana göre. Fakat işe
başlamamın üzerinden 2 ay geçmişken çok güzel bir dava
aldım. Büyük bir şirketin yönetim kurulundan birinin
avukatlığını yapacaktım. Eğer kazanırsam
15.000 Lira gibi bir para alacaktım, ki büyük bir paraydı benim için.
Fakat gerçekten bu dava için çok kafa patlatıyordum, herkes bürodan
çıktıktan sonra bile ben kalıyor ve davaları
araştırıyordum.
Suzan bana
sormuştu, "Bu davayı kazanırsan bize ne
ısmarlayacaksın?" diye. Ben de, eğer kazanırsam,
onları çok iyi bir yerde yemeğe çıkartacağıma dair söz
vermiştim. Ki kazandım da. Tabii davayı kazanmam 2,5 ay gibi bir
süremi almıştı. Mayıs ayına gelmiştik. Bir
akşam mesaimiz bittiğinde, çıkarken, "Hadi size verdiğim
sözü tutayım!" dedim. Suzan, "Ne sözü?" dedi. Ben de, "Yemek sözüm
vardı!" dedim. Suzan, "Saçmalama ya, şakasına söyledim ben onu!"
dedi. Ben ısrar ettim, en sonunda kabul ettiler ve benim arabama
doluşup, sahil kenarında lüks bir restorana gittik. Yemeklerimizi
yedik, içkilerimizi içtik, güldük ve eğlendik. Ben çok fazla
içmemiştim araba süreceğim için. Hesabı ödedim ve kalktık. Biraz
pahalıydı, ama ne de olsa sözüm vardı ve cebime 15 bin lira gibi
bir para girmişti. Arabama bindik, önce Suzan'ı evine
bıraktık. Meltem ile arabada yalnız kalınca, o anda aklıma
bir fikir geldi ve onunla bu anı değerlendirecektim. Meltem ile sohbet
etmeye başladık, konu evliliğe gelince, Meltem bana, "Sen niye
evlenmiyorsun bakayım?" dedi. Ben de, "Sen niye evli değilsin?"
dedim.
Meltem bir an
duraksadı. Kendi sorusuyla tuzağa düşürmüştüm onu. Bana,
"Ben zaten 5 yıl evli kaldım, 3 sene önce boşandım!" dedi.
Ben de, "Üzüldüm. Peki ondan sonra evlenmeyi düşünmedin mi?" dedim.
Meltem, "Hayır, yalnız yaşamak hoşuma gidiyor!" dedi,
sonra da, "Sen niye evlenmedin onu söyle?" dedi. Ben de, "Her çiçekten bal
almak hoşuma gidiyor!" dedim. Güldü ve "Ooo, çapkınız yani?"
dedi. Ben de, "Evet, aynen öyle! Ya bak ne diyeceğim, ben araba
kullanacağım diye restoranda çok içmedim. Seninle sohbet te çok
güzel, istiyorsan bana gidip birşeyler içelim mi?" dedim. Meltem biraz
duraksadı ve "Bilmem, olur mu ki?" dedi. Ben de, "Sen de yalnız
yaşıyorsun, ben de, merak edecek kimsemiz yok. Eğer bana güvenmiyorsan
evine bırakabilirim?" dedim. Meltem, "İyi tamam, ama ben bu
gittiğimiz yerde içitiğimiz gibi şarap falan sevmiyorum.
Rakı olursa gelirim!" dedi ve güldü.
Ben de, "Gerçekten mi? Ben de Rakıyı çok severim, ama siz içmezsiniz
diye açtırmamıştım." dedim. Meltem, "Rakı içeriz o
zaman!" dedi. Ben de, "Tamam!" dedim. Evde Rakı olmasına rağmen,
garanti olması için eve giderken tekele uğradım ve oradan da bir
100'lük Rakı aldım. Daireme çıktık. İçeriye girince
ben mutfağa geçtim, Meltem de evi gezmeye başladı ve
"Güzelmiş evin!" diye seslendi. "Teşekkür ederim!" dedim. Meltem'in o
gün altında yeşil bir kalem etek ve üzerinde de beyaz bir Straplez
bluz vardı. Büyük göğüsleri o dar bluzun altından
fırlayacak gibiydi ve ben gördükçe azıyordum. Rakıları balkona
çıkardık ve mutfakta hazırladığım meyve
tabağını, mezeleri ve çerezleri götürdüm. Mayıs ayında
olsak bile hava soğuktu. İçerden, bacaklarımızı örtmek
için pike getirdim. Balkondaki divanda yan yana oturuyor, tüm şehri
izlerken Rakılarımızı yudumluyorduk. Bir yandan da
konuşuyorduk, herşeyden bahsetmeye başladık. Birinci kadeh,
ikinci kadeh, üçüncü kadeh... derken ikimizin de kafalar çakırkeyf olmaya
başladı, ama kendimizi biliyorduk. Sarhoş değildik.
Artık kendimi
tutamıyordum, elimi eteğinin üzerinden bacağına
attım ve okşamaya başladım. Meltem önce elime baktı,
sonra bana baktı ve "Ne yapıyorsun?" dedi. Ben de, "Seni çok
arzuluyorum. Hastayım sana. İkimiz de yalnızız!" dedim.
Meltem tam kafamdaki olgun kadın fantazisine uygun kadındı ve
onu kaçıramazdım. Bugün onu sikecektim, başka çaresi yoktu.
Meltem gözlerime bakarak, "Olur mu ki?" dedi. Ben de, "Neden olmasın? Bizi
tutan şey ne?" dedim. Meltem, "Bilmem ki, yani birden böyle?" dedi, ama
kendisi de istiyordu. Meltem'e, "Hadi ama, ikimiz de bundan zevk
alacağız ve pişman olmayacağız. Kimseyi
aldatmış olmayacağız!" dedim. Meltem gülerek, "Sen bu gece
beni sikmeyi kafaya koymuşsun!" dedi.
Gülümsedim ve dudaklarına yapıştım, öpüşmeye
başladık. İkimiz de bu anı bekliyormuş gibi delice
öpüşüyorduk. Elinden tuttum Meltem'in ve "Gel benimle!" dedim.
İçeriye girdik ve hızlıca yatak odama geçtik. Yatağa
fırlattım Meltem'i ve ışığı açtım,
gülümsüyordu. Meltem'i öpmeye başladım tekrardan ve ellerimi bluzunun
üzerinden göğüslerine götürdüm. Straplezdi, yani askısız
olduğu için direkt bluzu aşağıya çekmemle birlikte sütyenden
taşan göğüsleri serbest kaldı. Meltem ile birbirimizi yer gibi
öpüşürken, ellerimi göğüslerinde dolaştıyordum. Büyük
göğüsleri avcuma sığmıyor adeta taşıyordu.
Meltem beni üzerinden kaldırdı ve bluzunu komple çıkartıp
kenara attı. Ardından sütyeni de çıkardı. Sonra da beni
soymaya başladı. Tişört, pantolon derken boxerimle kaldım
ve onu da çıkartınca kalkmış yarrağım serbest
kaldı. Eğilerek yarrağımı yalamaya başladı.
Eğilince kalçası havaya dikilmişti ve ben de
kalçalarını okşamaya başladım eteğinin üzerinden.
Meltem yarrak yalama konusunda gerçekten süperdi. Yarrağımı
yalarken, saçlarını tutup iyice bastırmaya başladım ve
"Harikasın, devam!" dedim. Meltem kafasını kaldırdı ve
"Çok mu azdın?" dedi ve tahrik edici bir gülüş attı. Kalçasına
hafifçe tokat attım ve "Yala aşkım!" dedim. Meltem tekrardan
sikime yumuldu.
Şimdi daha da istekli ve arzulu yalıyordu artık. O
yaladıkça ben uçuyordum zevkten. Meltem bir süre sonra sikimi
yalamayı bıraktı, sikim adeta parlıyordu
ıslaklıktan. Gülümsedi bana, ona saldırdım ve
dudaklarına yapıştım. Çok fena
azdırmıştı beni orospu, ama hayatının sikişini
yaşayacaktı birazdan. Hemen eteğini çıkarttım,
kırmızı dantelli bir külot vardı altında. Onu da
çıkartıp kenara fırlattıktan sonra, yatakta Doggy
pozisyonuna getirip, kalçalarını ayırdım ve amına
yumuldum. Sulanmış amını resmen dilimle bitirdim yalaya
yalaya. Meltem artık inlemeyi geçmiş, aldığı zevkten
bağırıyordu.
Hiç, birileri duyar, rahatsız olur falan aklımda değildi. Meltem
2-3 dakika içinde orgazm oldu. Ayağa kalktım ve arkasında yerimi
aldım. Sikimi mızrak gibi bir anda sıcacık amına
soktum. 3 yıldır yarrak görmemiş amı daracıktı ve
ben siktikçe Meltem harika bir şekilde inliyordu. Onun inlemesinden ben
dahada tahrik oluyordum, artık kendimi tutamamaya ve istemsiz sesler
çıkartmaya başladım. Meltem ise zevkten uçmuştu adeta ve
ben daha ilk seferimi yapamadan o ikinci defa orgazm oldu. Ben de artık
yavaş yavaş istemsizce kasılıyordum, gelmek üzereydim. Ve
son anda amından çıkıp, kalçalarına boşalmaya
başladım. Döllerim o kadar hızlı çıktı ki, beline
kadar gelmişti. Meltem yatağa yüz üstü yığıldı. Ama
onunla işim daha bitmemişti.
Yarrağım inmeden hemen Meltem'i çevirdim ve sırtüstü
yatırdım yatağa. Bacaklarını omzuma aldım ve
amına tekrar kökleyip, sikmeye devam ettim. Bir elim göğüslerindeydi
ve yoğuruyordum. Bir süre böyle siktikten sonra amından
çıktım ve hiçbir şey söylemeden yarağımı götüne
bastırmaya başladım. Gerçi biraz acı çekecekti, göt
deliğini hiç yalamadan, ıslatmadan, kuru kuru sokacaktım, ama
olsun. Yavaş yavaş ve azıcık azıcık sokarak,
götüne tamamen girmem yaklaşık 5 dakika sürdü. Sonra
hızlıca pompalamaya başladım. Meltem ilkin, "Nolur
yavaş tatlım, acıyor!" diye bağırıyordu, ama
birkaç dakika sonra, "Daha hızlı bebeğim!" diye
bağırmaya başladı. Meltem'i götünden 20 dakika kadar siktikten
sonra içine boşaldım ve dudaklarımız birleşti. Biraz
dinlenip duşa girdik...
Meltem o günden
sonra, neredeyse haftanın 4-5 günü bende kalıyor. İlişkimiz
ise halen hız kesmeden devam ediyor. Meltem şuan 41 yaşına
geldi, ama halen çok sağlam sikişiyor!
[Barış]
|