Dolar Çok Yükselince Annem Yaraklara Geldi! (3) (Necmi 27 Y., Mersin)
Abuzer hızlı hızlı sikmeye
başladı annemi. Yarağı boydan boya girip çıkıyordu amına. Annem yarak darbeleri
ile
sarsılıyor ve öne arkaya gidip geliyordu sürekli. Vakkas'ın
ağzını doldurduğu yarağı bu gidip gelmelerle
boğazına kadar girip çıkıyordu. Top güllesi gibi memeleri
sarkık halde sallanıp duruyordu aralıksız. Götünün
yanakları, kalçaları ve belinin etleri titriyordu.
3 karısı ve 14 çocuğu olan Abuzer sikiş
konusunda deneyimli bir erkekti ve bunu konuşturuyordu gözlerimin önünde.
Yarağını bir hızlı bir yavaş sokup çıkarıyor, annemin amında bir süre
beklerken
götünü oynatarak yarağı amının içinde
çalkalıyordu. Bu anlarda götünün kıllı ve kaslı
yanakları kasılıyordu. Sonra çıkarıp
kafasını göt yarığına sürtüyor, ondan sonra da yeniden
amına girip sikmeye devam ediyordu.
İçerinin nemli ve sıcak havası
bunaltıcı bir hal almıştı. Abuzer'in iri yarı
vücudu ter içinde kalmıştı. Annemin güneş yüzü görmeyen
beyaz vücudu ise tepeden vuran floresan lambanın altında
yağlanmış gibi parlıyordu. Vakkas da Abuzer gibi
terlemişti. Bense
üzerimde keten pantolon ve tişörtle su içinde kalmıştım.
Abuzer'in pompalamaları gittikçe hızlanırken
Vakkas belini yılan gibi oynatarak yarağını sokup
çıkarıyordu annemin ağzına. Pis gülüşlerinin
arasında küfürler savuruyordu anneme. Saçlarını sıkı
sıkı tutmuş başını oynatmasına izin
vermiyordu.
Annemin gözlerinden akan yaşlar
salyası ile birleşip yatağın üstüne damlıyordu.
Ancak bir süre sonra Vakkas yarağını
çıkardı annemin ağzından. O anda annem tıkanır
gibi oldu ama bu hali uzun sürmedi. Abuzer bu sırada var gücüyle
pompalıyordu. Şişkin
taşakları ve kasıkları annemin göt yanaklarına ve
kalçalarına çarptıkça çıkan 'Şap şap şap şap!' sesleri odanın
duvarlarında gidip geliyor, yankılanıyordu.
Vakkas yatağın üzerinden inerken Abuzer de annemin amından çıktı.
Yarağının
kafası morarmış,
şişmişti, ıslak ve yapış yapış
görünüyordu. Annemin amı da epey
genişlemişti ve amının dudaklarının
arasından içinin kızıllığı görünüyordu. Abuzer
bir süre sıvazladı yarağını, annemin götünün
yarığına sürtüp göt yanaklarına yarağıyla
tokatlar attı. Vakkas ise, "Burası çok sıcak oldu!" diyerek
kapıyı açtı, "Halim şu vantilatörü getirin!" diye
bağırdı.
Az sonra Halim elinde ayaklı bir vantilatör ile
aralık kapıdan içeri girip yaşanan sikişi izledi bir süre.
Halim hem gülüyor hem de olayın içine dahil olmadığı için
Vakkas'a veryansın ediyordu. Halim ve Vakkas ayaküstü konuşurken
Abuzer'in yarağını annemin götüne soktuğunu gördüğümde
yerimde sarsıldım. Annem dizlerinden büktüğü bacaklarını
iki yana açarak belini eğmişti. Abuzer sol eliyle beline
bastırırken sağ eliyle yarağını tutuyordu.
Annemin kıllı göt deliği yavaş yavaş açılıp
genişliyor, Abuzer'in kalın yarağı da içine giriyordu.
Kalbim daha şiddetle atmaya başladı.
Annem, "Ahhhh, yapmaaaa, çıkaarrrr, ayyyy, ahhhh,
çıkarrrr, uhhhh, ıyyyyy!" sesleri ile çektiği acıyı
gösterse
de Abuzer'in buna aldırış edeceği yoktu.
Yarağını bastırdıkça göt deliğine
daha
çok giriyordu. Sonunda daha derine gidemeyeceğini anlayan Abuzer
annemin götünde ileri geri çalışmaya
başladı.
Abuzer'in yarağı amında
olduğundan daha yavaş şekilde gidip gelmeye başladı
annemin götünde. Annem dudaklarını emiyor, ısırıyordu.
Acı içinde kıvranıyordu. Abuzer, "Bu karının götü çok
sıkı
amına koyim,
yarağımı kesecek!" dedi, bir süre sonra da çıkardı
yarağını annemin götünden.
Annemin kıllı göt deliği epey
genişlemişti, şimdi içinin karalığı görünürken
deliğin ağzı kendi kendine daralıp genişliyordu.
Abuzer
eline bolca tükürdükten sonra yarağını
sıvazladı ve sonra yeniden göt deliğine
bastırdı. Annem yeniden debelenmeye çalıştı ama Abuzer
sıkı sıkı tutuyordu onu belinden.
Bu olanların arasında, Halim, "Biz ne zaman
yapacağız abi?" deyince, Vakkas, "Tamam ulan bizden sonra sıra
sizde, bekleyin biraz!" dedi ve sonra kapıyı kapadı. Ayaklı
vantilatörün kablosunu fişe takıp çalıştırdı.
Abuzer annemin göt deliğini bir sondaj makinesi gibi
deliyor ve genişletiyordu. Ayı gibi sesler çıkartmaya
başlamıştı yine. Annem yatağın üzerindeki
ellerini sağa sola atıyor, yatağı sıkıyor, çekiyordu.
Az önceki acı feryatları
azalmıştı. Annemin azalan feryatları ile birlikte Abuzer'in
yarağı yarısından fazla girip çıkar olmuştu
götüne. Abuzer şimdi daha hızlı şekilde hareket ediyor, gidip
geliyordu.
Zevkle inliyor, anneme küfürler ediyordu. Annemin
kıllı göt deliğinin ağzı yarak içine girerken dibe
çöküyor,
çıkarken ise dışa doğru
açılıyordu. Bunların arasında Abuzer'in
yarağının üzerinin sulu ve kahverengi bir sıvı ile
kaplandığını gördüm. Yarak annemin götüne girip
çıktıkça bu sulu kahverengilik çoğalıyor, göt
deliğinin ağzına yayılıyordu. Abuzer'in
yarağı annemin bağırsaklarına etki etmeye
başlamıştı anlaşılan.
Abuzer'in böğürmeleri çoğalmıştı.
Yarağı annemin götüne son hız girip çıkıyordu. Annemin
bağırsaklarından çıkan sıvı Abuzer'in götünde
daha hızlı gidip gelmesine sebep olmuştu. Abuzer kendini
kaybetmiş gibiydi. Pompalamıyor resmen zımbalıyordu annemin
götüne.
Annemden bu anlarda, "Ihhh, ıhhhh, ayyyy, uhhhh,
ımmmm, uffff, offff!" sesleri çıkmaya başlamıştı.
Uzun yıllardır sikişmeyen, yarak yemeyen annem bu seslerle
aldığı keyfi dışa vuruyordu. Amından değil
götünden sikilmek de ona zevk veriyordu.
Abuzer iki eliyle annemin saçlarını çekmeye
başladı biraz sonra. Annem başını acı
ile yukarı kaldırmak zorunda kalmıştı. Bacaklarını
sağlı sollu oynatıp biraz daha açmaya
çalışıyordu. Sol elini yatağın üzerinde tutarken
sağ elini biraz daha üstte duran karyolanın demirine attı.
Annem hırıltılı ve boğuk sesler
çıkarıyordu şimdi. Gözlerini karşısındaki duvara
sabitlemişti. Abuzer saçlarını bir jokeyin atın dizginini
tutması gibi tutuyor, çekiyor ve var gücüyle sikiyor, sokup
çıkarıyordu yarağını. Götünün en derinlerine girip
çıkan yarak annemi yerinde zıplatıyordu. Yere sağlamca
bastığı 40 numara ayaklarıyla bile dengede durmakta zorlanıyordu.
Bu ara olanlara dışardan bakan Vakkas annemin
sallanan memelerini tutup sıktı bir süre. O anda annemin bu
şekilde iki yabancı erkek tarafından sikilmekten zevk
aldığını gösteren
hareketi geldi. Sol eli
yatağın üzerinde kalmaya devam ederken karyola demirindeki sağ
elini Vakkas'ın halen sert ve dik duran yarağına attı.
Yarağı sıvazlamaya başladığında, Vakkas, "Uf
bu orospu yanıyor aga, yanıyor!" dedi kahkahayla.
Abuzer kan ter içinde kalmış ama halen
boşalmamıştı. Dakikalardır tüm gücüyle götünden
sikiyordu annemi. Annem ise artık benim orada olduğumu unutmuş
gibiydi, Vakkas'ın yarağını sıvazlıyor, zaman
zaman da elini onun omzuna atarak destek alıyordu.
Derken Abuzer annemin götünden çıktı. O an
şiddetli bir osuruk odaya yayıldı. Annemin göt deliğinde
birikenler bomba gibi patlamıştı. Abuzer sulu kahverengiye dönen
yarağını sıvazlayıp salladı bir süre. Annemin
götünün yanakları ve kıllı kasıkları kızarmıştı.
Göt deliğinin ağzı 1 liralık para kadar açık
duruyordu. Deliğin kıllı ağzı ve etrafında da
aynı sulu kahverengilikten bol miktarda vardı.
Abuzer annemi belinden kavradı, annem sağ elini
Vakkas'ın yarağından çekti. "Geç şöyle, gel!" diyerek hemen
önümde annemi ayakta domalttı. Annemin yeniden
götüne girerken Vakkas da yarağını ağzına alması
için
uzattı. Annem yarağı aç bir kurt
gibi kavradı sağ eliyle ve ağzına aldı.
Az sonra Abuzer yeniden annemi götünden sikmeye
başlamıştı. Şimdi daha hızlı ve sert
şekilde sikerken, annem de Vakkas'ın yarağını deli
gibi somuruyordu. Vakkas annemin saçlarını çekiyor,
sırtını ve belini okşuyordu. Abuzer'in abanmaları ile
öne
doğru atılan annemi Vakkas
yarağı ile bir duvar gibi durduruyordu.
"Ommm, ımmmm, ammmm!" sesleri çıkıyordu
annemin ağzından. Koca yarak ağzına boydan boya
girmişti. Yarağın annemin ağzının içindeki
hareketleri yanaklarından görebiliyordum. Abuzer var gücüyle
pompalıyordu annemin götüne. İnsanüstü bir güçle sikiyordu annemi.
Annemin
koca memeleri bir ineğinkiler gibi
şişmiş ve sallanıyordu durmadan.
Abuzer artık kendini kontrol edemez şekilde
hızlanmıştı. Annemin vücudunun her gram eti ve
yağı sarsıla sarsıla oynuyor, löpürdüyordu. Annemin o
yarağı götüne boydan boya aldığını görmek beni
acayip etkilemişti. Kalp atışlarım son raddeye
gelmişti. Boyun damarlarım şişmiş, sandalyeden
düşecek kadar sarsılır haldeydim.
Kısa süre sonunda Abuzer'in suratının
şekli değişti. Televizyonda izlediğim yüksek G kuvveti
yiyen pilotlar gibi gerilmiş, gözleri içe göçmüştü. Goril gibi sesler
eşliğinde annemin götüne boşalıyordu. Tamamen boşalana
kadar annemin götüne abandı, yarağını içinde tuttu.
Biraz sonra çıkardığında ise annemin
açık duran göt deliğinden sulu kahverengi sıvının
haricinde bir miktar da kirli beyaz sıvı akıyordu. Bu arada
götünden az önceki kadar şiddetli olmasa da birkaç sefer daha osuruk sesi
geldi.
Abuzer oyun dışı kalsa da, annem
Vakkas'ın yarağını iştahla emip somurmaya devam
ediyordu. Ancak Vakkas daha fazla bu şekilde kalmak istemeyince
yarağını çekip çıkardı annemin ağzından.
Sonra da arkasına geçip Abuzer'in boşluğunu doldurdu hemen, ama
götüne
değil amına girdi. Ama o sırada
Abuzer, "Bu piçin siki kalkmış!" dediğinde amından
çıktı hızlıca.
Baktıkları yer
pantolonumun önüydü. Krem renkli keten pantolonumun önü
ıslanmıştı. Çişe benzemiyordu bu. Öyle olsa
anlardım, hem bacaklarımdan da akardı. Bu başka bir
şeydi. Üstelik pantolonumun önü kabarmış,
şişmişti. Abuzer'in söylediği buydu.
Annem doğruldu. Yüzü ve saçları ter içindeydi,
adeta suya batıp çıkmıştı. Dudaklarının
üzerindeki, yanaklarındaki siyah tüylerinin ve hiç
alınmamış gibi duran siyah kalın kaşlarının
üzerinde çiy damlaları gibi ter damlacıkları vardı. Yüzü
pancar gibi kızarmıştı ayrıca, bir elini
ağzına götürmüş bakıyordu bana.
İki
yabancı erkek tarafından sikiliyor olmaktan çok, oğlunun sikinin
kalkıp boşalmış olması onu daha çok
utandırmış ve üzmüş gibiydi.
Vakkas yarağını tutarken iğrenç bir
şey söyledi. "Şöyle geç, oğlunun sikini ağzına al!" dediğinde, annem, "Abi sen ne diyorsun?" dedi
öfkeyle. "Dediğimi yap ulan sürtük!" dedi Vakkas daha da sert bir sesle.
Abuzer Vakkas'ın bu teklifini beğenmişti, annem yeniden itiraz
edecek gibi olduğunda öfkeli bir tokat patlattı suratında.
Annem daha fazla direnemeyeceğini
anlamıştı. Şimdi Vakkas onu sikerken oğlunun daha
doğrusu üvey oğlunun yarağını ağzına
alacaktı. Ancak isteklerinin bununla sınırlı
olmayacağı Abuzer'in devamında gelen sözleri ile belli oldu.
"Bana bak koca karı, sana teklifim var. Bu akşam bizim gibi oğlunu da memnun edersen dediklerini
yaparım.
Borcunu Dolar'dan Türk Lirası'na çevirir, yeni ve uzun
vadeli senetler yaparım. Anladın mı? Kabul edersen hemen
şimdi hazırlarım senetleri. Yok, etmezsen ananızı
sikerim, sike sike ödetirim o parayı size. Duydun mu beni?" dediğinde
annemin yüzü renkten renge, şekilden şekle girdi.
"Sen ne diyorsun be, kulağın duyuyor mu?" dedi
annem öfkeyle. Vakkas elinin ayası ile annemin kulağının
dibine bir tokat atarak, "Asıl sen duyuyor musun, adam sana ne söylüyor
dinlesene. Eğer oğlun da seni sikerse borcunu yeniden düzenleyecek!"
diye bağırdı.
Annem sessiz kaldı, başını öne
eğerek yere bakarken Abuzer kapıyı açıp içeriye seslendi,
"Oğlum o çekmecede benim çanta var, getirin onu!" diyerek. Az sonra
aralık kapıdan bir el uzanıp çantayı Abuzer'e verdi.
Abuzer çantayı açtı. Bir tomar imzalı senet
arasından benimkileri aldı ve annemle benim
bakışlarımız arasında yırtıp yere attı.
Sonra da hesap makinesini çıkarıp onunla birkaç işlem
yaptı. Makinenin ekranındaki sayıyı bana ve anneme
göstererek, "Türk Lirası ile borcunuz bu oluyor. Bin lirasını da ben sildim ayrıca. Bunu 12 aylık
senede bölüyorum!" dedi. Sonra da
masanın üzerinde hızlıca 12 senedi yazıp
hazırladı. Anneme uzatıp, "Koca karı gel buraya, imzala
şunları!" dediğinde annem bana baktı. Gözleri ile bana (Ne
yapayım?) der gibi soruyordu.
Hızlı hızlı aşağı
yukarı salladım başımı imzalasın diye. Annem bu
cevabım karşısında şaşırmış gibi baktı önce, ama sonra da kalemi alıp
senetleri tek tek imzaladı.
Neye evet dediğimi biliyordum, ama yapacak başka bir şeyim yoktu
maalesef. Annemin imzaları ile borcumuz Dolar'dan Türk Lirası'na
dönmüştü.
Abuzer ve Vakkas önemli bir iş başarmış
olmanın keyfiyle sırıtırlarken, Vakkas
çıkardığı pantolonunun cebinden sustalı bir bıçak
çıkardı ve bununla plastik kelepçeleri kesti. Ellerim serbest kalır kalmaz ağzımdaki bandı söküp
kalktım ayağa. Sonunda özgürlüğüme kavuşmuştum. Ancak
üvey annemin bakışlarından bundan hiç memnun
olmadığı belli oluyordu.
Çünkü kendisinin de çok iyi bildiği, yıllar önce
babamın bizden yapmamızı istediği ve ne kadar çabalasak da
unutamadığımız bir şey şimdi gerçek olacaktı...
[Necmi]
|